Bu Ülke
📎Cemil Meriç - Bu Ülke
📖İletişim Yayınları
📜339 Sayfa
➡️Sosyoloji
📊Tavsiye Oranı : 9.7 / 10
📝" Kitaplar bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaplardaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim." Bu ülkenin bir vatandaşı olarak "Bu Ülke"yi okumanın zevkini hiç tattınız mı? Hiç tüyleriniz ürperdi mi? Bir insan nasıl bu kadar derin ve tutarlı düşünebilir dediniz mi? Tüm bunlara hayır cevabını veriyorsanız eğer, şu an evete dönüştürmek için bir fırsatla karşı karşıyasınız. 38 yaşında tüm görme yetisini kaybeden Cemil Meriç'in karanlığı toplumun aydınlığı oldu. Tüm ünlü eserlerini o tarihten sonra verdi, inanılmaz bir üretkenlik ile çalıştı. 1976 yılında ustalık eseri yayınlandı ve Meriç: "Bana öyle geliyor ki, hayat denen mülâkata bu kitabı yazmak için geldim." Bahsettiği kitap tahmin ettiğiniz kitaptı: Bu Ülke. Kitap dünya genelinde Doğu-Batı çatışmasını, yerelde ise Sağ-Sol çatışması ile ilgili yorumlar ve çıkarımlar içermektedir. Üst düzey tarih, sosyoloji, din ve edebiyat bilgisine sahip olan Cemil Meriç'in verdiği örnekler konuyu idrak etmemiz açısından son derece yerinde oluyor. Fakat burada bir noktanın altını çizmek isterim ki, kitabın dili biraz ağır ve eski kelimeler ile karşılaşmanız oldukça olağan. Eğer sözcükler, cümleler ve fikirler üstüne düşünmeyi seven biriyseniz kitap tam size göre. Teşbih sanatının çok iyi kullanıldığı kitapta derin anlamlar ile karşılaşacaksınız. Buz dağının görünen kısmını yazar size veriyor fakat Bu Ülke'yi bu denli ön plana çıkaran özelliği buz dağının görünmeyen kısmında yatıyor ve okur olarak size burada büyük pay düşüyor. Cemil Meriç ile ilk kez tanışacaklara bir spoiler verelim, mevzubahis Sağ-Sol çatışması ise yorumu üstada bırakmak gerekecektir: "Sağ okumuyor. Boşuna bağırıyorum. Sol diyalogtan kaçıyor, küskün: 'Ötüken Yayınevi'nin bastığı kitap okun-mazmış. Peki siz basın. Cevap yok. Bu çemberi kırmak mümkün değil. Son tahlilde, hudutlu imkânlarımızı isteyene bezletmekten başka çare yok. Sol, sağın gösterdiği dostluğu göstermiyor. İhanet etmişiz. Neye ve kime?" Düşünün arkadaşlar, belki de size vereceğimiz en büyük dost tavsiyesi budur: Okuyun ve düşünün.
📖İletişim Yayınları
📜339 Sayfa
➡️Sosyoloji
📊Tavsiye Oranı : 9.7 / 10
📝" Kitaplar bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaplardaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim." Bu ülkenin bir vatandaşı olarak "Bu Ülke"yi okumanın zevkini hiç tattınız mı? Hiç tüyleriniz ürperdi mi? Bir insan nasıl bu kadar derin ve tutarlı düşünebilir dediniz mi? Tüm bunlara hayır cevabını veriyorsanız eğer, şu an evete dönüştürmek için bir fırsatla karşı karşıyasınız. 38 yaşında tüm görme yetisini kaybeden Cemil Meriç'in karanlığı toplumun aydınlığı oldu. Tüm ünlü eserlerini o tarihten sonra verdi, inanılmaz bir üretkenlik ile çalıştı. 1976 yılında ustalık eseri yayınlandı ve Meriç: "Bana öyle geliyor ki, hayat denen mülâkata bu kitabı yazmak için geldim." Bahsettiği kitap tahmin ettiğiniz kitaptı: Bu Ülke. Kitap dünya genelinde Doğu-Batı çatışmasını, yerelde ise Sağ-Sol çatışması ile ilgili yorumlar ve çıkarımlar içermektedir. Üst düzey tarih, sosyoloji, din ve edebiyat bilgisine sahip olan Cemil Meriç'in verdiği örnekler konuyu idrak etmemiz açısından son derece yerinde oluyor. Fakat burada bir noktanın altını çizmek isterim ki, kitabın dili biraz ağır ve eski kelimeler ile karşılaşmanız oldukça olağan. Eğer sözcükler, cümleler ve fikirler üstüne düşünmeyi seven biriyseniz kitap tam size göre. Teşbih sanatının çok iyi kullanıldığı kitapta derin anlamlar ile karşılaşacaksınız. Buz dağının görünen kısmını yazar size veriyor fakat Bu Ülke'yi bu denli ön plana çıkaran özelliği buz dağının görünmeyen kısmında yatıyor ve okur olarak size burada büyük pay düşüyor. Cemil Meriç ile ilk kez tanışacaklara bir spoiler verelim, mevzubahis Sağ-Sol çatışması ise yorumu üstada bırakmak gerekecektir: "Sağ okumuyor. Boşuna bağırıyorum. Sol diyalogtan kaçıyor, küskün: 'Ötüken Yayınevi'nin bastığı kitap okun-mazmış. Peki siz basın. Cevap yok. Bu çemberi kırmak mümkün değil. Son tahlilde, hudutlu imkânlarımızı isteyene bezletmekten başka çare yok. Sol, sağın gösterdiği dostluğu göstermiyor. İhanet etmişiz. Neye ve kime?" Düşünün arkadaşlar, belki de size vereceğimiz en büyük dost tavsiyesi budur: Okuyun ve düşünün.
Hiç yorum yok