Sigmund Freud
Dillerden düşmeyen, hayatın her alanında yansımasını gördüğümüz, psikanalizin kurucusu Sigmund Freud ile sizlerleyiz🤗
..
İnsan ruhunu büyük bir titizlik ile analiz etmeyi başaran ve bilinçaltını keşfeden önemli düşünürlerden olan Freud’u daha yakından tanımaya ne dersiniz?
..
Birçoğumuza tuhaf gelecek düşüncelerin sahibi ünlü psikolog Freud 1856 senesinde Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nda, Pribor’da doğdu. İnişli çıkışlı yaşamı doğduğu günden itibaren başlayan Freud gür siyah saçları ile daha o günden büyük biri olacağını anlatır gibiydi. Annesi de bunu sezmiş olacak ki ‘benim altın sihrim’ diyerek onu hep el üstünde tutmuştur. Tek odalı bir evde üvey kardeşleri ile büyüyen Freud için burası karmaşık bir yerdi. 10 yaşına geldiğinde 5 kız kardeşi ve 1 erkek kardeşi olsa bile o annesinin altın çocuğu olmaya devam ediyordu. Başarılı yaşamındaki gücünü annesinden almış olacak ki bu konu hakkında bizlere şöyle der:
..
“Anneleri tarafından tercih edilen ve daha çok sevilen insanların hayatlarında kendilerine daha çok güven duyduklarını ve daha iyimser olduklarını gözlemledim. Bu da kişiye hayatta başarı sağlayan unsurların başında gelmektedir.”
..
Okulda yüksek notlar alarak ve boş vakitlerinde yabancı dil konuşarak altın çocuk olmayı bir kez daha hak eden Freud 12 yaşına geldiğinde 6 dili akıcı bir şekilde konuşabiliyordu. Tüm zamanını çalışarak geçiriyordu. Bunun yanı sıra gördüğü rüyaların kaydını tutmak gibi çoğunuza tuhaf gelecek bir hobiye merak sarmıştı. Hayali dünyaya duyduğu ilgi daha o zamandan geleceğin rüya yorumcusu olacağının haberini veriyordu sanki.Bilimle ilgilenmeye devam eden Freud Viyana Üniversitesi Tıp fakültesini kazandı. Henüz öğrenciyken 400’den fazla su yılanının cinselliğine dair önemli araştırmalar yaptı. Bir an önce hayatını kazanabilmek isteyen Freud’u bu düşünceye iten en önemli neden büyük aşkı Martha’ydı. Mesleğinde başarılı olmak için sabırsızlanan Freud bir süre sonra kendisini bağımlı yapacağından habersiz olduğu ‘Kokain’ ile tanıştı. Freud bu maddenin anti-depresan etkilerini keşfetmiş ve birçok tedavi edici özelliğini savunarak ilk olarak kendi üzerinde denemiştir. Bağımlılık yapan bir özelliği olduğunu ve vücuda birçok zararı olduğunun farkında olmayan Freud kendisi dışında arkadaşlarına ve aşık olduğu kadın Martha’ya da kokain kullanmalarını öneriyordu. Tabi ki tahmin edeceğiniz üzere bu deneyi felaket ile sonuçlandı.🙄
..
Freud’un bilinçaltı ile tanışmasına bakacak olursak aslında bu alanda ilerlemesi aşkı sayesinde olmuştur. Martha ile bir an önce evlenebilmek için uzmanlığını almak zorundaydı, sinir hastalıkları alanında az doktor olduğunu bilen Freud bu alanı seçti. Ruhsal hastalıkları da kapsayan bu alan 19. yüzyılda tıbbın tedavi olarak ilgilenmediği bir alandı. O dönemin en bilgili doktorları dahi ruhsal bozuklukların ardında fiziksel nedenler yattığını savunuyor ve göz ardı ediyordu. Sinir bozuklukları alanında dünyanın başarılı isimlerinden olan ve günümüzde nörolojinin babası olarak bilinen Jean-Martin Charcot ile çalışmaya başladı. Onun hipnoz adını verdiği ikinci zihin tekniğini geliştirerek 19. yüzyılın en büyük buluşlarından olan ‘bilinçaltı’na dönüştürdü. Kendi açtığı muayenehanesinde bu tekniği geliştiren Freud’un hastaları tedavi etmek için kullandığı ünlü kanepesi halen Londra’daki Freud müzesinde sergilenmektedir. Hastaları ile konuşarak, onların cinsel durumlarını ve çocukluk travmalarını inceleyerek tekniğini daha da ilerleten Freud tüm sorunların çocuklukta geçirilen cinsel tacizden ve suçluluk duygularından kaynaklandığı tartışmalarını yarattı. Fakat tüm bunları söyleyen Freud cinselliğin sadece genital bölgelerle sınırlandırılmaması gerektiğini ve bu durumun sadece cinsel ilişkiden ibaret olmadığı düşüncesini de ekledi.Babasının ölümünden sonra kendi bilinçaltına yolculuk yaparak kendi psikolojisini analiz eden ilk kişi oldu. Böyle kendi savunmalarını, direncini yenerek kendi bilinçaltını yorumladı. Bu yorumları sonrasında ‘Oedipus Kompleksi’ni keşfetti. (Bu teori çocuğun karşı cinsteki ebeveyni sahiplenme ve kendi cinsinden ebeveyni saf dışı etme konusunda beslediği duygu, düşüncelerin toplamı.)
..
Yaşamı boyunca tutunduğu en büyük dalı kızı Anna olan Freud Hollywood'un dev yapımcısı Samuel Goldwyn’un yüz bin dolarlık teklifini reddetti. Hitler Almanya’da başa geçtiği zaman Freud’un bilinçaltındaki dengeler bozuldu. Hitler’in kitaplarını yakması üzerine Freud şöyle söylemiştir:
..
"Nasıl bir gelişme gösterdik bilmiyorum ama ortaçağlarda olsaydık beni yakarlardı. Şimdi kitaplarımı yakmakla yetiniyorlar."
..
Purosu elinden düşmeyen Freud tedavi edilemez hastalığı yüzünden ölümün kollarına teslim olurken bile hasta bakmaya ve “Vermiş olduğunuz mücadeleler, bir gün geriye dönüp baktığınızda size en güzel günler gelecektir’’ sözünü bizlere kanıtlamaya devam ediyordu.
..
Her zaman dediğimiz gibi, hayatınızda vermiş olduğunuz mücadelelerde başarıya ulaşmak istiyorsanız daha önce bu işi yapmış olan insanlara göz atmalısınız. Onlar sizlere 999 başarısız denemeyi göstermezler; tek başarılı girişimi anlatıp sizlere ipuçları sunarlar. Deneyin, zira denedikçe başaracaksınız.
..
İnsan ruhunu büyük bir titizlik ile analiz etmeyi başaran ve bilinçaltını keşfeden önemli düşünürlerden olan Freud’u daha yakından tanımaya ne dersiniz?
..
Birçoğumuza tuhaf gelecek düşüncelerin sahibi ünlü psikolog Freud 1856 senesinde Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nda, Pribor’da doğdu. İnişli çıkışlı yaşamı doğduğu günden itibaren başlayan Freud gür siyah saçları ile daha o günden büyük biri olacağını anlatır gibiydi. Annesi de bunu sezmiş olacak ki ‘benim altın sihrim’ diyerek onu hep el üstünde tutmuştur. Tek odalı bir evde üvey kardeşleri ile büyüyen Freud için burası karmaşık bir yerdi. 10 yaşına geldiğinde 5 kız kardeşi ve 1 erkek kardeşi olsa bile o annesinin altın çocuğu olmaya devam ediyordu. Başarılı yaşamındaki gücünü annesinden almış olacak ki bu konu hakkında bizlere şöyle der:
..
“Anneleri tarafından tercih edilen ve daha çok sevilen insanların hayatlarında kendilerine daha çok güven duyduklarını ve daha iyimser olduklarını gözlemledim. Bu da kişiye hayatta başarı sağlayan unsurların başında gelmektedir.”
..
Okulda yüksek notlar alarak ve boş vakitlerinde yabancı dil konuşarak altın çocuk olmayı bir kez daha hak eden Freud 12 yaşına geldiğinde 6 dili akıcı bir şekilde konuşabiliyordu. Tüm zamanını çalışarak geçiriyordu. Bunun yanı sıra gördüğü rüyaların kaydını tutmak gibi çoğunuza tuhaf gelecek bir hobiye merak sarmıştı. Hayali dünyaya duyduğu ilgi daha o zamandan geleceğin rüya yorumcusu olacağının haberini veriyordu sanki.Bilimle ilgilenmeye devam eden Freud Viyana Üniversitesi Tıp fakültesini kazandı. Henüz öğrenciyken 400’den fazla su yılanının cinselliğine dair önemli araştırmalar yaptı. Bir an önce hayatını kazanabilmek isteyen Freud’u bu düşünceye iten en önemli neden büyük aşkı Martha’ydı. Mesleğinde başarılı olmak için sabırsızlanan Freud bir süre sonra kendisini bağımlı yapacağından habersiz olduğu ‘Kokain’ ile tanıştı. Freud bu maddenin anti-depresan etkilerini keşfetmiş ve birçok tedavi edici özelliğini savunarak ilk olarak kendi üzerinde denemiştir. Bağımlılık yapan bir özelliği olduğunu ve vücuda birçok zararı olduğunun farkında olmayan Freud kendisi dışında arkadaşlarına ve aşık olduğu kadın Martha’ya da kokain kullanmalarını öneriyordu. Tabi ki tahmin edeceğiniz üzere bu deneyi felaket ile sonuçlandı.🙄
..
Freud’un bilinçaltı ile tanışmasına bakacak olursak aslında bu alanda ilerlemesi aşkı sayesinde olmuştur. Martha ile bir an önce evlenebilmek için uzmanlığını almak zorundaydı, sinir hastalıkları alanında az doktor olduğunu bilen Freud bu alanı seçti. Ruhsal hastalıkları da kapsayan bu alan 19. yüzyılda tıbbın tedavi olarak ilgilenmediği bir alandı. O dönemin en bilgili doktorları dahi ruhsal bozuklukların ardında fiziksel nedenler yattığını savunuyor ve göz ardı ediyordu. Sinir bozuklukları alanında dünyanın başarılı isimlerinden olan ve günümüzde nörolojinin babası olarak bilinen Jean-Martin Charcot ile çalışmaya başladı. Onun hipnoz adını verdiği ikinci zihin tekniğini geliştirerek 19. yüzyılın en büyük buluşlarından olan ‘bilinçaltı’na dönüştürdü. Kendi açtığı muayenehanesinde bu tekniği geliştiren Freud’un hastaları tedavi etmek için kullandığı ünlü kanepesi halen Londra’daki Freud müzesinde sergilenmektedir. Hastaları ile konuşarak, onların cinsel durumlarını ve çocukluk travmalarını inceleyerek tekniğini daha da ilerleten Freud tüm sorunların çocuklukta geçirilen cinsel tacizden ve suçluluk duygularından kaynaklandığı tartışmalarını yarattı. Fakat tüm bunları söyleyen Freud cinselliğin sadece genital bölgelerle sınırlandırılmaması gerektiğini ve bu durumun sadece cinsel ilişkiden ibaret olmadığı düşüncesini de ekledi.Babasının ölümünden sonra kendi bilinçaltına yolculuk yaparak kendi psikolojisini analiz eden ilk kişi oldu. Böyle kendi savunmalarını, direncini yenerek kendi bilinçaltını yorumladı. Bu yorumları sonrasında ‘Oedipus Kompleksi’ni keşfetti. (Bu teori çocuğun karşı cinsteki ebeveyni sahiplenme ve kendi cinsinden ebeveyni saf dışı etme konusunda beslediği duygu, düşüncelerin toplamı.)
..
Yaşamı boyunca tutunduğu en büyük dalı kızı Anna olan Freud Hollywood'un dev yapımcısı Samuel Goldwyn’un yüz bin dolarlık teklifini reddetti. Hitler Almanya’da başa geçtiği zaman Freud’un bilinçaltındaki dengeler bozuldu. Hitler’in kitaplarını yakması üzerine Freud şöyle söylemiştir:
..
"Nasıl bir gelişme gösterdik bilmiyorum ama ortaçağlarda olsaydık beni yakarlardı. Şimdi kitaplarımı yakmakla yetiniyorlar."
..
Purosu elinden düşmeyen Freud tedavi edilemez hastalığı yüzünden ölümün kollarına teslim olurken bile hasta bakmaya ve “Vermiş olduğunuz mücadeleler, bir gün geriye dönüp baktığınızda size en güzel günler gelecektir’’ sözünü bizlere kanıtlamaya devam ediyordu.
..
Her zaman dediğimiz gibi, hayatınızda vermiş olduğunuz mücadelelerde başarıya ulaşmak istiyorsanız daha önce bu işi yapmış olan insanlara göz atmalısınız. Onlar sizlere 999 başarısız denemeyi göstermezler; tek başarılı girişimi anlatıp sizlere ipuçları sunarlar. Deneyin, zira denedikçe başaracaksınız.
Hiç yorum yok